'Zihinde dolmak, her ana dikkatimizi vermek demektir. Zihninizi anın içinde tutmaya çalıştığınızda onun ne kadar sıklıkla oraya buraya kaçtığını göreceksiniz. Sadece dikkatinizi vermeyi, fark etmeyi öğrenmemiz gerekiyor.

 

Sanki bir fotoğraf makinesinden bakar gibi, gördüğümüzü olduğu gibi görmeyi, teoriler ve fikirler üretmemeyi öğrenmeliyiz. Bir Zen ustasının dediği gibi: “Gerçeği aramaktan vazgeç, sadece fikirlerinden sıyrıl.”

Bizler yaşamı anlık olarak yaşarız; ya o anın içinde oluruz ya da olmayız. Ve eğer o anın içinde olmazsak yaşam elimizden akıp gider. Bu kopukluğu bir kontrolsüzlük olarak yaşarız, kendimizi dengesiz, oturmamış hissederiz. Yaşamı kaçırdığımız için endişelenmeye başlarız. O zaman da her şeye yetişmek için koşuşturmaya başlarız. Bir süre sonra o kadar çok koşar ve o kadar çok bir şeyleri yakalamaya çalışıyor hale geliriz ki yaşamımızı kaçırmaya başlarız. Bırakmaktan, yavaşlamaktan korkuyoruz. Farkındalık bize bırakmayı öğretiyor.’

 

Psikiyatr Dr. Ernest Shaw